Kaderimiz Önceden Mi Yazıldı? [+18]

Bu yazı adama kafaya yedirtir 😀 Bir ilki gerçekleştirip aynı yazıda hem dindarlara hem de ateistlere hitap ediyoruz. Kaderimiz önceden mi yazıldı, Allah neden kötülüklere müsaade ediyor gibi neredeyse her insanın kafasını bir dönem kurcalamış bir ton soruya efsane cevaplarımız var.

Bu Yazıda Neler Var?

• “Kaderimiz önceden yazılmış ise ve biz sadece bu yazılanları oynuyorsak özgür irade bunun neresinde, o zaman cehenneme gideceklere yazık değil mi?” sorusunun cuk diye oturan bir cevabı var.

• “Bir kısım insanlar yiyecek yemek bulamazken bir kısmı da koşu bandında fazla kilolarını yakmaya çalışıyor. Allah / Tanrı buna nasıl müsaade eder ki?” sorusunun on numara cevabı.

• “Madem yaratan sonsuz güç ve kudret sahibi, o zaman neden yeryüzündeki bu kadar kötülüğe, pisliğe, haksızlığa dur demiyor?” sorusunu da enine boyuna tartıştık.

• Dinlerin tarihine inip İblis’in Cennet’ten kovuluş hikayesini kısaca anlatıyoruz ve üstteki kaderimiz konulu o soruları birbirine bağlıyoruz.

• Ardından kimsenin sormadığı o soruyu soruyoruz: “İnsanlık / medeniyet tüm gelişmesini olumsuz şartlara ve rekabete mi borçlu? Agu bugu derken bu nasıl iletişim deyip, dağlara taşlara bir şeyler çize çize zamanla alfabeyi geliştirmiş olmamız buna bir örnek midir?”

• Her şey toz pembe olsaydı, dümdüz olsaydı; hayat sıkıcı olmaz mıydı? Bu soruyu Temple Run oyunu ve eski çağlardan örneklerle cevaplıyoruz.

• Ve son olarak da “hiçbir şey yapmasak da Allah bizi korur” yanılgısına değinip yazıyı tamamlıyoruz.

Sonuna kadar okursanız kesinlikle değecek. Kaderimiz hakkında sahip olduğumuz ciddi yanlış algıları enine boyuna tartışacağız. Hatta yorumlarda da çekinmeden kafanıza yatmayan şeyi yazın.

NOT: Mümkünse bu yazıyı +18 yaş altı okuyup kafasını karıştırmasın.

Varan-1: Kaderimiz Önceden Yazılmış(!) İse…

Öyle bir şey yok kardeşim, direkt demiş olayım sen de rahatla ben de rahatlayayım 😀 Kaderimiz önceden yazılmış diyorlar ya hani, buradan kasıt doğuştan gelen ve ölüme kadar devam edecek özelliklerimizdir. Mesela;

• Annemiz / babamız / kardeşlerimiz / diğer akrabalarımız
• Göz rengi, saç rengi gibi genetik özelliklerimiz
• Irkımız / milletimiz
• Cinsiyetimiz

Bu tarz şeyler önceden yazılan kaderimiz diyebileceğimiz şeyler yani. Peki yaşamımız hakkında ne dersin? Şunu derim efendim:

Varan-2: Kendi “Kaderimiz”i Kendimiz Çizeriz

---

“Yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve tercihlerimiz ile kendi kaderimizi kendimiz çizeriz. Özünde çok basit bir matematik bu. Gereğini yaparsan öyle ya da böyle bir şeyler başarırsın, aksi taktirde hiç bir şey!”

---

Ha şu soru kafanızda belirmiş olabilir, ya haksızlıklar / adaletsizlikler? Kaderimiz şans oyunumu be? Vallahi dediğinizi de duydum ha. Buna açıklamamız ise şu:

Elbette ilk insanlardan beri adaletsizlik var. İlk insanlardan Habil’in öp öz kardeşi Kabil’i (kız meselesinden ötürü olan) kıskançlığından nasıl canlı canlı, kıtır kıtır doğradığını hatırlatırım. (İsimler tam tersi sırada da olabilir :D)

Ayrıca dikkat edin, biz “Dünya, kaderimiz toz pembe, insanların hepsi cici, tatlı şeker” tarzı bir şey de demedik sizlere.

• Şayet dinlere inanıyorsanız doğamız, fıtratımız, genlerimize işlenen gerçek,
• Şayet ateist iseniz doğanın bize mirası olarak düşünebilirsiniz bu maalesef. Hayat budur dostlar;

Siz küfretmeye başlamadan evvel, bakın size çok ilginç bir veri sunmak istiyorum:

Günümüze kadar 300 yılı aşkın süre içinde insanlar yalnızca 26 gün birbirlerini öldürmeden yaşamışlar.

26 birbirinden uzak, farklı gün…

Dünyanın hiçbir yöresinde topyekun veya bölgesel savaşın olmadığı 26 gün.

Bir ay bile değil.

Varan-3: Allah “Kaderimiz”de Olacakları Biliyor, Hür(!) Değiliz…

Allah geçmişte olmuş olan şeyleri ve gelecek olacakları yani kaderimiz i biliyorsa özgür irade bunun neresinde? Bizler tiyatrodaki kuklalar mıyız? Evet, bu da sıkça denk gelinen bir yorum.

Burada 2 tane dini terime girmem gerekiyor. KAZA ve KADER! Kaderi bu yazıyı okuduğunuza göre biliyorsunuz zaten. Kaza ise bu olacakları yani kaderimiz i Allah’ın bilmesi demek.

Buradaki ince nüans şu: “Allah / Tanrı olmuş olanları ve olacakları biliyor AMA MÜDAHALE DE ETMİYOR.” Herkes yapacakları konusunda özgür. Tabi eninde sonunda bedelini ödemek şartıyla.

Varan-4: Madem Bu Kadar Güç Sahibi Bir Allah Var Neden “Kaderimiz”e Müdahale(!) Etmiyor

Bu da sıkça denk gelinen bir iddia. Ama 2 noktada sakat bu görüş. Ne mi bu sakat noktalar?

1. Sakat Nokta: “Kaderimiz”de Her Şey Toz Pembe Olsa Ne Anlamı Kalırdı Yaşamanın?

Mücadele yok, yarış yok, dostluklar / düşmanlıklar yok, birlikte gönül rahatlığı ile sırt sırta verip çarpışma yok. (Bizler de barış yanlısıyız daha sonra dediklerimiz çarpıtılmasın da)

Ya hu rekabetin olmadığı yerde başarı sınırlı kalmaz mı? Daha da ileriye gidiyorum, devletler / topluluklar arası rekabet olmasaydı insanlık bu medeniyeti inşa edebilir miydi? Yoksa mağaralarda duvar mı kazıyor olurduk hala?

Mücadele ve zorluk olmadan insanlar zayıf yetişirler. Facebook’un kurucusundan tut, aklınıza kim geliyorsa. Hepsi zor şartlarda yetişmiştir. Ya göçmendir, ya geçmişten bir travması vardır ama illa ki geçmişinde kötü bir şey olmuştur.

• Albert Einstein’in dört yaşına kadar konuşamadığını ve yedi yaşına kadar da okuyamadığını biliyor muydunuz?

• Beethoven’ın müzik öğretmeni ise onun asla bir besteci olamayacağını söylemişti. Ya genç Ludwig Beethowen ona inansaydı?

ONLAR PES ETMEDİKLERİ, KADERİMİZ DEMEDİKLERİ İÇİN BAŞARDILAR! GEÇMİŞE / ŞUNA BUNA SÖVMEK SAÇMALIKTIR! (ekstrem istisna örnekleri bir kenara koyuyoruz tabi ki) (Detaylı bilgi için başarının sırrı yazımıza bakın)

Herifler pes etmediler, destan yazdılar. Ya çoğunluk gibi damar şarkılar dinleyip kadere sövseler idi? İŞTE BU SEBEPLE HERKES YAPTIKLARININ SONUÇLARINI YAŞAR!

Can Alan Temple Run Oyunu Örneği

“Haddi lan oradan” demeden bir örnek daha vereyim. Temple Run oyununu bilirsiniz. Can alıcı soruyu soruyorum:

O oyunda her şey güllük gülistanlık olsa, sağa sola gitmemize koşmamıza zıplamaya hoplamaya gerek kalmasa oyun SADECE DÜZLÜKTE OLSA (bunu gerçek hayatın sorunsuz olması gibi düşünün) ne anlamı kalırdı o oyunun?

Daha da ileri gidiyorum, kim oynardı o zaman o oyunu?

Yahu direkt arkamızdan o canavar bizi kovalamasa direkt koşmamıza gerek bile yok. Oyuna gerek kalmıyor direkt 😀 Bakın milyonların kafa dağıttığı oyun bile, sırf bir sorun üzerine inşa edilmiş. Aksi halde ne inşa edebilirsin ki?

Can Alan Eski Çağlar Örneği

• Yollar uzun geldi, tekerleği yaptık.
• Kış oldu soğuk geldi, ateşi bulduk.
• Acıktık avlanmayı, toplayıcılığı ve tarımı keşfettik.
• Agu bugu diye diye bu nasıl iletişim lan dedik, dağlara taşlara bir şeyler çize çize zamanla alfabeyi geliştirdik.

Bakın TÜM BU GELİŞMELER BİR SORUNUN ÇÖZÜLMESİ üzerine kurulu. Bununla sadece 26 günün savaşsız geçmiş olması özünde aynı sebebe dayanıyor. Şimdi bu kaderimiz mi yani? Hayır biz seçiyoruz efendim.

2. Sakat Nokta: Nereden Biliyorsun “Kaderimiz”e Müdahale Etmediğini? (Her Şey Bizim Eserimiz)

Dini Örnek

Herkes yaptıklarını bu dünyada ve öbür dünyada öder. Her şey nötrlenir eninde sonunda. Bu kutsal kitaplarda da böyledir, açıp bakarsanız (ki kesin üşenecek çoğunuz) İnternet’e yazsanız bile -ki ona da üşenenler çıkar diye- biz kanıtını direkt burada sunalım:

---

“Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir. (Zümer Suresi 70)”

---

Cennet’te güzel meyve ağaçlarının arasında; altımızda bal, süt, (şaşıracaksınız ama) şarap (evet Kur’anda geçer), su akan ırmaklar olan güzel köşklerimizde içeceklerimizi yanımızdaki insanlar ve melekler ile içmek de var 🙂

Ateistler İçin Özel Örnek

Ben ateistim bana kutsal kitaplardan değil, gerçek olaylardan örnek verin derseniz şunu veririm:

İnsanlar yanlış olduğunu bilmesine rağmen dere kenarına, dayanıksız zemin üzerine binalar dikiyorlar. Hatta bazen adım başı bina dikiyorlar. Mesela İstanbul’un zemini şuan bu kadar binaya dayanmıyormuş uzmanlara göre.

Şimdi soruyorum sizlere; bu kendi irademizle yaptığımız hataların sonucu değil de nedir? Dere kenarına yapılan tarım arazisini su götürse de hakkıdır, o ev temelden çürüse de hakkıdır.

Tabi şu konuda haklısınız, kaderimiz diye düşünüp “Allah biz Müslümanlar HİÇBİR ŞEY YAPMASAK DA korur zaten” demek de ayrı bir sakat bakış açısı. Hatta daniskası.

(Detaylı bilgi için bakınız: Mimar Sinan Bakış Açısıyla – Modern Binalar Niye Depreme Dayanıksız)

Dinler Tarihi: İblise Kıyamete Kadar Süre Verilmesi – Tüm Pisliğin Gerçek Sebebi

İblis’in Cennet’ten kovuluş hikayesini bilir misiniz? Bilmeyenlere kısaca özet geçeyim. Allah ilk insan Hazreti Adem’i yaratır. Meleklerden ve cinlerden ona secde etmelerini ister. Bir tek İblis secde etmez.

“Ben insana mı secde edeceğim, o toprak bense ateş, ben daha iyiyim muahahha” der. Bunun sonucunda Cennet’ten kovulur. Adem ile eşi Havva’yı da fitneye sürükleyip Cennet’ten kendiyle beraber kovdurmasına girmiyorum bile.

Ve Allah’tan kıyamete kadar süre ister, halk tabiri ile “Beni sal kıyamete kadar, insanları azdıracağım sana ÜSTÜN OLDUĞUMU KANITLAYACAĞIM” der ve Allah’ta kabul eder, daha doğrusu İblis söz ister Allah’ta söz verir, zira insanlara güvenmektedir.

BU OLAY KUTSAL KİTAPLARDA GEÇER ARAF SURESİNE BAKSIN İNANMAYAN. Kaderimiz bu kötülükler zaten demeyelim. Ama böyle bir temeli var.

Varan-5: Kıyamete Kadar Devam…

Kıyameti artık din perspektifinden Allah’ın / Tanrının evrenin sonunu getirmesi olarak mı yorumlarsınız, ateist perspektiften insanların doğallığı yok ederek dünyanın sonunu getirmesi olarak mı bakarsınız bilmem ama bu düzen hep böyleydi, kıyamete kadar da maalesef ki böyle devam edecek.

Hiç “Kaderimiz deyip” ağlayıp ağıt yakmanın anlamı yok, tek çare gerçeklere adapte olmak.

Varsa daha iyi fikri olan, yorumlarda büyük bir şevkle bekliyorum. Bakış açılarımızı ne kadar genişletsek kardır 🙂

Yazarın Kendine Notu: Melekleri gözlüyor diyerek top atışlarıyla yıktırılan Osmanlı rasathanesi, memleketin geri kalması vs. bahsedilecek.