Alım Gücü Nedir? [Hesaplama, Arttırma…]
Alım gücü nedir, alım gücü neden önemlidir, alım gücü nasıl hesaplanır, alım gücü örnekleri nelerdir, alım gücü yüksek ve düşük olan ülkeler nelerdir, satın alma gücü nasıl arttırılır sorularının cevapları ve özel ipuçları işte bu yazıda!
📌 Alım Gücü Nedir (Satın Alma Gücü): Bir para biriminin, belirli zamanda satın alabileceği ürün, mal veya hizmet miktarıdır. Başka bir ifadeyle, ülkelerin para birimlerini mal ve hizmetler sepetinin değeriyle karşılaştıran bir çeşit ekonomi teorisidir. Yani ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılaşmasını ortadan kaldıran para birimi dönüştürme oranıdır. Alım gücü oldukça önemli bir ekonomik göstergedir çünkü alım gücü yüksek olan insanlar ve ülkeler daha yüksek bir refah seviyesine sahiptirler. Bu sebeple bu kavram hayatın pek çok anında varlığını hissettirmektedir.
(Ayrıca Bakınız: Ekonomik Güç Nedir? Neden Önemlidir?)
Satın Alma Gücü Nasıl Hesaplanır?
Alım gücü veya iktisat bilimindeki adıyla satın alma gücü paritesi hesaplanırken, bir ürün ve hizmet grubunun farklı ülkelerdeki fiyatları belli bir kur oranında eşitlenir. Ardından ilgili ürün veya hizmet grubunun farklı ülkelerdeki bedellerinin oranlanması ile de satın alma gücü paritesi yani alım gücü oranı hesaplanmış olur. Bu hesaplama ülkeler arası kıyaslama yapmak için kullanılırken, standart bireyler de yıllık enflasyon oranı ve gelir miktarının yıllık değişimini kullanarak alım güçlerinin ne oranda ve ne şekilde değiştiğini kolaylıkla hesaplayabilirler.
Örneğin; bir ürün, mal veya hizmet normal şartlar altında ortalama 2000 birim liraya satılırken, çeşitli sebeplerle maliyetlerin düşmesi sonucunda ilgili ürün, mal veya hizmetin fiyatının 1500 birim liraya düşmesi o ürün, mal veya hizmet nezdinde alım gücünün %25 arttığı anlamına gelir. Benzer bir şekilde, yıllık enflasyon oranının %25 olduğu bir ortamda, bir çalışanın %50’lik zam veya kazanç artışı sağlaması ortalama alım gücünün %20 arttığı anlamına gelir (150/125 = 1.2, yani geçen sene aynı ürün, mal veya hizmetten 1 birim alırken; artık 1.2 birim alabilir).
(Ayrıca Bakınız: Rezerv Para Nedir? Rezerv Para Birimleri Nelerdir?)
Dünyadan Alım Gücü Örnekleri Nelerdir?
Dünya genelinde alım gücü yüksek ve düşük olan pek çok ülke bulunmakla beraber, ülkelerin ortalama alım güçleri genellikle ekonomilerinin gelişmişlik düzeyi ve gücü ile ilişkilidir. Alım gücü kıyaslaması yapılırken, hem iyi hem kötü durumda olan ülkeler olduğu unutulmamalıdır. Burada aslı önemli olan şey konunun mantığını anlayıp doğru adımları atmak suretiyle daha ileriye gidebilmektir. Örneğin ülkelerin alım güçleri ile ilgili önemli bir istatistik şu şekildedir:
Düşük alım gücü genellikle sosyal medyada mizah malzemesi olarak kullanılsa da (“örnek“), alım gücünün düşmesi her açıdan ciddi olumsuz sonuçlara yol açmaktadır (1) (2). Mesela Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ödemek zorunda bırakıldığı muazzam miktarda tazminatı ödemekte zorlandığı için, yabancı para birimlerini satın almak için kağıt banknotlar bastırmış ve bu Alman parasını var olmayan bir satın alma gücüyle değersiz kılan neredeyse eşi görülmemiş bir hiper enflasyona ve oldukça ciddi ekonomik zorluklara yol açmıştır.
(Ayrıca Bakınız: Karşılıksız Para Basmak ve Borçları Ödemek Mümkün Mü?)
O dönemlerde Alman parası öyle bir değer kaybetmiştir ki (yani alım gücü öyle bir düşmüştür ki), insanlar ısınmak için sobalarda kağıt para yakmışlardır. Bu konuda verilebilecek bir diğer meşhur örnekse Venezuela’da 2018 yılında bir tuvalet kağıdının 2 milyon 600 bin bolivara, yaklaşık adet 8 havucun 3 milyon bolivara, bir paket pirincin 2,5 milyon bolivara ve hatta 1 kilo etin ise 9,5 milyon bolivara satılmış olmasıdır. Bu uçuk durumu şu görseldeki gibi anlatabiliriz:
Satın Alım Gücü Nasıl Arttırılır?
1- Bireysel Bazda Alım Gücünü Arttırmak
✅ Kazanç, Birikim ve Yatırım: Kazanılan parayı yani harcanabilecek bütçeyi arttırmak alım gücünü doğrudan arttıracaktır. Ayrıca finansal kuruluşlar nezdinde kredibiliteyi (borçlanmaya uygunluk) olumlu yönde etkileyecektir. Varlıkları satmakta gelir elde etme yöntemidir fakat bu sadece zor dönemlerde kullanılmalıdır. Benzer bir şekilde birikim yapmak da olası yüklü peşinat ödemelerinde vb. borçlanmayı önleyerek alım gücünü koruyacaktır. Ayrıca doğru yatırımlar ile alım gücü korunabilir veyahut daha çok kazanılarak alım gücü arttırılabilir.
(Ayrıca Bakınız: En İyi Nasıl Para Biriktirilir? [Rehber])
(Ayrıca Bakınız: Yatırım Nedir? Nasıl Yapılır? [Rehber])
(Ayrıca Bakınız: En Kolay Nasıl Para Kazanılır? [Rehber])
✅ Borçları Yönetmek: Borçları stabilize etmek faiz ödemelerini azalttığı için doğrudan, kredi notunu ve kredibiliteyi arttırarak kritik anlarda borçlanmayı kolaylaştırdığı (daha düşük faiz, uzun vade vb.) için dolaylı yoldan alım gücünü arttırmaktadır. Özellikle yüksek faizli borçların kapatılması ilerleyen dönemlerde alım gücünde gözle görülür iyileşmeler sağlayacaktır. Ayrıca bu durum alım gücünün artmasının yanı sıra çeşitli ek finansal avantajlar da sağlayacaktır. Bu sebeple akıllıca bir strateji ile, istikrarlı bir şekilde borç ve gelir oranları iyileştirilmelidir.
(Ayrıca Bakınız: En İyi Borç Kapatma Yöntemleri Nelerdir?)
✅ Harcamaların Akıllıca Yapılması: Tasarrufları arttırmak, nakitte kalmak ve kaliteden emin olmak şartıyla aynı malı ucuza satandan almak akıllıcadır. Ayrıca tekrarları ortadan kaldırıp harcamaları tek bir tedarikçi altında birleştirme ve artan hacmi kaldıraç olarak kullanarak daha iyi bir anlaşma için pazarlık yapmak (harcama konsolidasyonu) özellikle toplu alımlarda ciddi avantaj sağlar. Nitekim ürün ne kadar çok satın alınırsa, birim başına o kadar ucuz olacaktır. Fakat harcamalarda taksitlendirme yapmak alım gücünde anlık artış sağlasa da uzun vadede daha çok borca yol açmaktadır. Yani özellikle harcamalarda para tuzaklarından kaçınılmalıdır.
(Ayrıca Bakınız: Para Tuzağı Nedir? Popüler Para Tuzakları Nelerdir?)
2- Ülkesel Bazda Alım Gücünü Arttırmak
✅ Para Birimine Değer Kazandırmak: Satın alma gücünü yükseltmek için söz konusu para biriminin değerlenmesi gerekmektedir. Tedavüldeki para miktarını azaltmak paraya değer kazandıracak yani dolaylı yoldan alma gücünü arttıracaktır. Benzer bir şekilde karşılıksız para basılıp halka dağıtılması da anlık bir alım gücü artışı sağlasa da orta ve uzun vadede alım gücünün düşmesine sebep olacaktır. Ayrıca merkez bankaları para birimlerinin değerini koruması ve fiyatların genel seviyesinin optimum düzeyde kalması için faiz silahını kullanırlar.
(Ayrıca Bakınız: Politika Faizi Nedir? Ne İşe Yarar?)
(Ayrıca Bakınız: Cari Açık Nedir? Cari Açık Nasıl Kapatılır?)
✅ Yapısal Reform Yapmak: Yapısal reform, bir sistemin verimlilik ve dayanıklılığını arttırmak için yeniden yapılandırılmasıdır. Yani semptomları önlemek yerine sorununun kaynağını yok etmektir. Örneğin paradan para kazanma yerine üretim, inovasyon, bilim ve teknolojiden para kazanılarak arz miktarının arttırılıp fiyatların ucuzlatılması; katma değer üretilerek kişi başı milli gelirin artması ve adil şekilde paylaşılması; hırsızlık, yolsuzluk, adaletsizlik, liyakatsizlik ve israf yerine ahlak ve çalışkanlığın benimsenmesi alım gücünü çok ciddi şekilde arttıracaktır. Gerçekçi yaklaşıp ona göre adım atılmalı, eğitim ve yatırımlarla alt yapı hazırlanmalıdır.
(Ayrıca Bakınız: Katma Değer Nedir? Nasıl Oluşur? [Örnekler])
Ülkeler arası alım gücü eşit değil ki, kıyas yapılabilsin
Zaten mantıken eşit olmayan şeyler kıyaslanmıyor mu?